Bir memuru için, memuriyet öncesindeki hangi hizmetlerin kazanılmış hak aylığında değerlendirileceği 657 sayılı Kanunun 36. maddesinde tek tek düzenlenmiştir. 36. maddede yer alan düzenlemeye göre, GİH sınıfında olan personel için, memuriyet öncesindeki memurluk dışındaki hizmet sürelerinin sayılmasına yönelik bir düzenleme yer almamaktadır. Buna KİT'lerdeki hizmet süresi dahildir.
Sözleşmeli sürelerin memurluktan sayılmasına dair tek düzenleme 36. maddede şu şekilde yer almıştır:
36- C/6 bendinde; "Bu Kanunun 4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir."
Bu fıkraya göre, sözleşmeli sürelerin memurlukta sayılabilmesi için, sözleşmeli sürelerin 657'nin 4 ve 237/e fıkrasına göre geçmiş olması gerekmektedir. KİT'lerdeki sözleşmeli hizmet süreleri 399'a tabi olarak geçen hizmet süreleridir.
Bu nedenle yukarıdaki fıkra kapsamına girmemektedir. Danıştay, yukarıdaki açıklamalar bağlamında, bir KİT olan Makine Kimya endüstrisinde
geçen hizmet sürelerinin, GİH memurlukta dikkate alınamayacağına karar vermiştir.
İŞTE MAHKEME KARARI
T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Daire
Esas No : 2012/3037
Karar No : 2015/1857
Özeti:399 sayılı KHK'ye tabi olarak geçen hizmet süresinin, 657 sayılı Yasa
uyarınca intibakının yapılamayacağı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : Yükseköğretim Kumlu Başkanlığı
Vekili :...
İstemin Özeti : Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce verilen 16.12.2011 günlü, E:2011/634;
K:2011/1731 sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden
ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : F. Betül Yıldız
..
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:
Dava; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nda bilgisayar işletmeni olarak
görev yapan davacının, Makine Kimya Endüstrisi Genel Müdürlüğü'nde 28.12.2001-16.07.2010
tarihleri arasında geçen hizmetlerinin, kazanılmış hak aylığı intibakında değerlendirilmesi
istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 10.02.2011 günlü, 1623 sayılı işlemin
iptali ile yoksun kaldığım ileri sürdüğü parasal hakların yasal faiziyle birlikte
ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce verilen kararla; Makine ve Kimya Endüstrisi
Genel Müdürlüğü emrinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi
II sayılı cetvelde sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken, KPSS
2010/1 Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İlk Defa Atanacaklar İçin Yerleştirme sonucuna
göre Yükseköğretim Kurulu'na bilgisayar işletmeni olarak atanan davacının,
657 sayılı Kanun'un 74. maddesinde düzenlenen, naklen atama ve muvafakat yoluyla
kurumlar arası naklen geçiş şartlarını taşımadığı, istifa ederek ayrıldığı
eski kurumunda çalıştığı süreler nedeniyle intibakının yapılması istemli
başvurusunun reddine ilişkin davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare
Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin C/6 bendinde; "Bu Kanunun
4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin,
memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri,
her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi
verilmek suretiyle değerlendirilir." hükmü yer almıştır.
Kamu iktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinde, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'na bağlı olarak istihdam edilecek personelin kadro, unvan, derece ve
sayılarının Kararnameye ekli 1 sayılı cetvelde gösterileceği ve sözleşmeli statüde
istihdam edilecek personele ait pozisyonların unvan ve sayılarının da Bakanlar
Kurulu Kararı ile belirleneceği belirtilmiş; aynı Kararnamenin 3771 sayılı Yasayla
değişik 3/b maddesinde, 1 sayılı cetvele bağlı personel hakkında bu Kanun Hükmünde
Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin
uygulanacağı; 5. maddesinin ikinci fıkrasında ise, 1 sayılı cetvele yapılacak
atamalarda teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin
memur statüsünde geçmiş gibi değerlendirileceği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, Makine ve Kimya Endüstrisi Genel Müdürlüğü
emrinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi sözleşmeli personel
olarak görev yapmakta iken 16.07.2010 tarihinde bu görevinden istifa ederek
KPSS 2010/1 sonucuna göre Yükseköğretim Kurulu'na bilgisayar
işletmeni olarak atandığı ve 19.07.2010 tarihinde bu görevine başladığı, 07.02.2011
tarihinde davalı idareye başvurarak Makine ve Kimya Endüstrisi Genel Müdürlüğü'nde
28.12.2001-16.07.2010 tarihleri arasında geçen hizmederinin kazanılmış hak aylığı
intibakında değerlendirilmesini istediği, davalı idarece Devlet Personel Başkanlığına
sorulan görüşe verilen cevap uyarınca; 399 sayılı KHK'nın 1 sayılı cetvelinde
yer alan bir kadroda görev yapmamış olması, 399 sayılı KHK'ya tabi hizmetlerinin
sözleşmeli statüde geçmiş olması nedeniyle, bu hizmetlerinin kazanılmış
hak aylık derecesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle
10.02.2011 günlü, 1623 sayılı dava konusu işlemle istemin reddedildiği anlaşılmaktadır.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yukarıda yer verilen ilgili hükümlerinde, bu Kararnameye ekli 1 sayılı cetvele tabi personel hakkında 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı ve bu cetvelde yer alan kadrolara yapılacak atamalarda teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin memur statüsünde geçmiş gibi değerlendirileceği hususlarının yer aldığı, 657 sayılı Kanunun 36. maddesinin C/6 bendinde ise; sözleşmeli olarak görev yapmakta iken memuriyete geçirilen personelin sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin kazanılmış hak aylığı intibakında değerlendirilebilmesi için 657 sayılı Kanun'un 4. veya 237. maddesinin (e) fıkrası kapsamında sözleşme ile istihdam edilmiş olma şartının bulunduğu görülmüştür.
399 sayılı KHK'ya tabi sözleşmeli statüde görev yapmakta iken bu görevinden
ayrılarak, Yükseköğretim Kurulu'na bilgisayar işletmeni olarak açıktan atanan
davacının, 657 sayılı Kanun'un 4. veya 237. maddesinin (e) fıkrası kapsamında
sözleşmeli olarak görev yapmamış olması ve 399 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'ye ekli 1 sayılı cetvelde yer verilen bir göreve de atanmamış olması
nedeniyle bu maddelerden yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Davacının intibakının
yapılmasını zorunlu kılan başkaca bir mevzuat hükmünün de var olmaması karşısında
Makine ve Kimya Beşinci Daire Endüstrisi Genel Müdürlüğü'nde sözleşmeli statüde
geçen hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derecesinin belirlenmesinde değerlendirilmemesine
ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İdare Mahkemesince, belirtilen gerekçe ile karar verilmesi gerekirken, eski
kurumundan istifa ederek ayrılan davacının 657 sayılı Kanun'un 74. maddesi uyarınca
naklen atama ve muvafakat yoluyla kurumlar arası naklen geçiş şartlarını
taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bu husus
sonucu itibarıyla yerinde bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle, Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan 16.12.2011 günlü, E:2011/634; K:2011/1731 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 04.03.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Kamu iktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak istihdam edilecek personelin kadro, derece ve sayılarının Kararnameye ekli 1 sayılı cetvelde gösterileceğinin; 3/b maddesinde, 1 sayılı cetvele tabi personel hakkında bu KHK'da belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağının; 5. maddesinde de, 1 sayılı cetvele yapılacak atamalarda teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin memur statüsünde geçmiş gibi değerlendirileceğinin öngörüldüğü; diğer taraftan, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve KHK'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 9. maddesinde, "Kamu iktisadi Teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında sözleşmeli statüde çalışmakta iken bu Kanun'un 22'nci maddesi uyarınca 657 sayılı Kanun'a tabi kurumlara nakledilerek Devlet memuru statüsüne geçirilenlerin sözleşmeli statüde (kapsam dışı personel dahil) geçen hizmet süreleri, aym Kanun'un ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddelerine göre, 458 sayılı KHK hükümleri de dikkate alınmak suretiyle, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavam aşmamak kaydiyla kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir..." hükmüne yer verildiği; anılan hükümlerden, KİT'lerde 1 sayılı cetvele yapılacak atamalarda geçmiş hizmetlerin memur statüsünde geçmiş gibi değerlendirileceği net olarak anlaşılmakta ve 1 sayılı cetvel dışındaki görevlere yapılan atamalara ilişkin bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, kazanılmış hakların korunmasının asıl ilke olarak benimsendiği görüldüğünden, 1 sayılı cetvel haricindeki görevlere yapılan atamalarda da sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin değerlendirilerek, personelin kazanılmış hak aylık derecesinin belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı; bu durumda 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi olarak sözleşmeli statüde görev yapan ve daha sonra davalı idareye bilgisayar işletmeni olarak atanan davacının, sözleşmeli statüde geçen hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derecesinin belirlenmesinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, bu isteminin reddi yolunda kurulan işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı, bu sebeple Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.